Ülkemizde En Çok Maruz Kalınan Dolandırıcılık: Veri Hırsızlığı!
Büyük firmalar tarafından başlatılan ve 1000 şirketle görüşülerek hazırlanan ‘2019 Yılı EMEA Bölgesi Dolandırıcılık Raporu’ yayınlandı.
Dijital teknoloji, iş ve bireysel hayatta işlem sürelerinin kısalmasından bilgiye erişimin kolaylaşmasına kadar pek çok avantajı sağlarken “veri güvenliği” mevzusunda ciddi problemleri de bununla beraber getiriyor. Experian tarafınca her yıl gösterilen ve bu yıl Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da farklı sektörlerden ortalama 1000 şirketten yanıt alınan rapora fintech, e-ticaret, konaklama, bankacılık, perakende ve telekomünikasyon başta olmak üzere biroldukça sektörden 50’yi aşkın çalışanı olan şirketler dâhil edildi.
Türkiye’de şirketlerin %67’si maksimum maruz kalınan dolandırıcılık türünün veri hırsızlığı olduğunu düşünüyor
Rapora nazaran; günümüzde en yaygın üç dolandırıcılık türü, veri hırsızlığı, kimlik hırsızlığı/toplumsal mühendislik ve dijital kanallara düzmece başvuru. Bu dolandırıcılık türünde tüm ülkelerin ortalaması %58 iken Türkiye’de %67 gibi çok yüksek bir oranda görülmesi dikkat çekiyor.
Şirketler dolandırıcılık risklerini etkili şekilde yönetemediklerinin bilincinde
Bulgular nazaran; dolandırıcılığı önleme kabiliyetlerini ve süreçlerini iyileştirme firmaların %85 şeklinde büyük çoğunluğu için öncelikli olduğunu gösteriyor. Her beş kişiden ikisi (%40) dolandırıcılığın işletmelerinde değerlendirildiğini ve anlaşıldığını söylüyor.
Ama buna karşılık, firmaların bir tek yedide biri, doğrusu yüzde %14’ü dolandırıcılığı önleme yeteneklerinin hakkaten iyi bir halde optimize edildiğine inanıyor. Türkiye’de bu oran %18 seviyesinde. Dolandırıcılığın karmaşıklığı ve hızlı değişimi ile ortaya çıkan büyük zorluklar şirketler için önemli bir mesele olduğu görülüyor. Şirketler riskleri tamamen yönetemediklerini minimumından biliyorlar. Bir çok firma dolandırıcılığa karşı üç yıl içinde otomasyon, makine öğrenmesi ve tahmine dayalı analitik mevzulara önemli yatırımlar yapmayı planlıyor.
Türkiye Dolandırıcılık Yönetim Teknolojilerine yatırım yapmayı en çok isteyen ülke
Rapora gore dolandırıcılığın karmaşıklığı, hızla değişimi ve ortaya çıkan zorluklar çoğu şirket için sorun olmaya devam edecek. Raporda, çoğu şirketin önümüzdeki üç yıl içerisinde otomasyona, makine öğrenimine ve öngörüsel analizlere ciddi ölçüde yatırım yapacağı belirtiliyor. Türkiye özel sektörü, %73 ile “dolandırıcılık yönetimi teknolojilerine” yatırım yapmayı diğer ülkelere bakılırsa en çok isteyen ülke konumunda. Türkiye’yi %72 ile Danimarka, %70 ile Polonya izliyor.
Dolandırıcılığa karşı yatırım hedefleri ülkeler bazında farklılık gösteriyor
Türkiye “Dolandırıcılık yönetimi danışmanları ve üçüncü taraf hizmetlerine maksimum yatırım yapmak isteyen ülkeler içinde %55 oranıyla ikinci sırada. Türkiye ikinci sırayı Polonya ile paylaşıyor. Burada birinci sırada %56 ile Danimarka, üçüncü sırada ise %47 ile Birleşik Krallık yer ediniyor.
Dolandırıcılık yönetimi dış kaynak kullanımı mevzusunda da gene Türkiye ön sıralarda yer alıyor. %57 ile Türkiye, %53 ile ilk sırada olan Polonya’yı ikinci bayağı takip ediyor. %47 ile üçüncü sırada gene Birleşik Krallık bulunuyor.
Aynı şekilde “Dolandırıcılık yönetimi çalışan eğitimi ve farkındalık” yatırımları mevzusunda da ilk sırada %68 oranıyla Polonya yer alırken, Türkiye %63 ile ikinci sırada yer ediniyor. Birleşik Krallık ve İspanya %62 ile üçüncü sırayı paylaşıyor. Türkiye özel sektörü genel dolandırıcılık yönetim bütçesini artırma konusunda da %62 ile ilk sırada yer ediniyor.
Şirketlerin üçte biri dolandırıcılığın maksimum alan kişi kayıplarına niçin bulunduğunu düşünüyor
Dolandırıcılığın neden olduğu etkiye dair genel algı, iki kategori altında toplanıyor: İlki maddi kayıp, ikincisi ise özellikle veri hırsızlığı sonucunda ortaya çıkan hukuki, düzenleyici veya itibara ilişkin etkisinde bırakır olarak ön plana çıkıyor. EMEA bölgesinde şirketlerin üçte biri (%33) dolandırıcılığın maksimum alan kişi kayıplarına, yeni güvenlik önlemlerinin yüküne ve geri kazanım maliyetlerinin artmasına yol açmış olduğunı düşünüyor. Türkiye’deki yöneticiler ise dolandırıcılığın; %43 oranında ek güvenlik ve denetim gereksinimlerine, %42 oranında çalışan verimliliğini düşürdüğüne, %30 oranında düzenleyici para cezalarına neden olduğunu düşünüyor. Türkiye’de yöneticilerin yalnızca %25’i dolandırıcılığın alan kişi kayıplarına neden olduğuna inanıyor.
Experian Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Serter Baltacı, EMEA Bölgesi Dolandırıcılık Raporu’na göre, dijital ticaret hacminin giderek yetiştiğinü ve buna paralel olarak dijital dolandırıcılık risklerinin giderek arttığını, müşterilere daha uygun bir dijital tecrübe sunarken dolandırıcılık risklerini önlemenin büyük bir öncelik haline geldiğini belirtti. İş dünyasının giderek büyüyen dolandırıcılık risklerinin ve bu risklerin işe olan etkisinin bilincinde olduklarını dile getiren Baltacı: “Şirketler bu alanda ortaya çıkan zorluklarla başa çıkabilmek ve etkisini en aza indirebilmek amacıyla dolandırıcılıkla savaşım yönetimine daha fazla vakit ve kaynak ayıracak.” dedi.
Experian Türkiye ve Orta Doğu Siber Güvenlik Lideri Dr. Murat Ayaz, EMEA Bölgesi Dolandırıcılık Raporu’na bakılırsa, önümüzdeki üç yıl içinde en çok yatırım yapılması planlanan kilit alanların; %51 ile suni zeka/makine öğrenmesi, %48 ile davranışsal biyometri ve %45 ile eID şu demek oluyor ki güçlü kimlik doğrulama çözümleri olduğunu belirtti.
Dolandırıcılık endişelerinin artık tamamen maddi kayıplardan ibaret olmadığını dile getiren Ayaz: “Dolandırıcılık endişelerinin maddi kayıplardan da öte alan kişi deneyimi, düzenlemelere uyum ve saygınlık konularını da içerecek şekilde genişlediği çok açık. İş dünyası, kaybedilmiş bir müşterinin gerçek maliyetinin fazlasıyla yüksek bulunduğunun bilincinde. Hızla değişen dijital dünyamızda kaybedilen bir satın alan, dolandırıcılıkla ilgili herhangi bir kayıptan çok daha fazlası anlamına geliyor” dedi.
