Amazon’un Depo Çalışanlarında Koronavirüs Testi Pozitif Çıktı
Amazon depo çalışanlarına test yapmaya devam ediyor. New York’ta yer alan tesisteki bir Amazon depo çalışanı COVID-19 koronavirüs testi pozitif çıktı.
Amazon, bu hafta başında Avrupa’daki en az beş depo işçisinin ise virüse yakalandığını söyledikten sonra, News York’ta ise COVID-19 için testi yapılan bir çalışanın ise pozitif çıktığı söylendi.
Çalışan DBK1 olarak bilinen Amazon’un Queens, New York dağıtım istasyonunda çalışıyor. Amazon, çalışanın tıbbi bakım aldığını ve karantinada olduğunu söyledi. Şirket, ek temizlik için geçici olarak tesisi kapattığını ve işçileri tam ücretle eve gönderdiğini söyledi. Tesisin ne zaman tekrar açılacağı henüz belli değil.
Bir Amazon sözcüsü “Şu anda karantinaya alınan bir çalışanımız mevcut. Bu durumun ilk günlerinden beri proaktif bir şekilde yanıt vermek için yerel yetkililerle yakın işbirliği içinde çalıştık, ortaklarımızla ilgilenirken müşterilere hizmet etmeye devam etmemizi sağladık ve yerel yetkililerden binalarımızın işletimi ile ilgili tüm yönergeleri takip ediyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Koronavirüs salgını bu sefer Amazon’u vurdu
ABD Amazon deposundaki bir işçinin ilk bilinen olayını koronavirüs için pozitif test sonucu çıktı. Pazartesi günü Amazon , İspanya ve İtalya’daki Amazon depolarındaki en az beş işçinin virüse yakalandığı doğruladı.
Koronavirüs salgını kötüleştikçe Amazon, işçileri korumak için depolarda ekstra önlemler aldığını söyledi. Amazon sözcüsü, “Çalışanları korumak için tüm tesislerde daha fazla temizlik, sosyal mesafeyi koruma ve sürücülerle müşteriler arasında mesafe katma gibi proaktif önlemler aldık” dedi.
Amazon’un uyguladığı sosyal uzaklaştırma uygulamaları arasında vardiyaların başında ekip toplantılarının askıya alınması, sandalyelerin taşınması ve ara odalarına masaların dağıtılması, çıkış taramasının durdurulması, vardiya başlangıç zamanlarının ve mola sürelerinin şaşırtıcı hale getirilmesi ve küçük formatlarda eğitim verilmesi yer alıyor. Şirket ayrıca çalışanların işteyken telefonlarını kullanmalarına izin veriyor, böylece aileleri veya çocuk bakımı sağlayıcılarıyla iletişim halinde kalabiliyorlar.
