Tiktok Takipçi Satın Al

Twicth Röportajları: Ege “Fare Düşmanı” Sağın

Twitch ve YouTube dünyasının en eski isimlerinden olan Ege Sağın ile bir röportaj gerçekleştirdik. Twitch yayıncıları ile son sürat röportajlarımıza devam ediyoruz.

Ege “Fare Düşmanı” Sağın Twitch kanalında kendine has bir kitlesi olan Twitch Türkiye’nin en eski yayıncılarından biri. Kamera karşısında bazen ciddi bazen komik mizahlı bir kişilik olan Ege “Fare Düşmanı” Sağın ile özel röportajımız sizlerle. Buyursunlar efendim;

Twitch Kanal Adresi


  • Selam Ege, henüz seni tanımayan insanlar için bize kısaca kendinden bahseder misin?

Selamlar, ismim Ege Sağın. 28 yaşındayım. 2011 yılında Minecraft rehberleri çekerek YouTube’a başladım. Tabii o zamanlar buna bir iş olarak bakmıyordum zira bakılacak bir durum yoktu. 1-2 sene içinde bu hobi YouTube’da oyun videosu izleme alışkanlığının ortaya çıkmasıyla bir anda ivmelenerek bir işe dönüştü. O sırada IGN Türkiye ve ardından Multiplayer derken oyun medyasında daha ciddi şekilde yer almaya başladım ve bir süre sonra YouTube’u bıraktım. Şimdilerde Oyungezer dergisinde serbest yazar olarak görev yapıyorum. Bir de tabii twitch’te yayınlarım var. Asıl meslek olarak ise İngilizce özel ders veriyorum ve çevirmenlik yapıyorum.


  • Neden “Fare Düşmanı” ?

IGN Türkiye’den teklif almadan önce kendi web sitemi kurma girişimim vardı ve Ege’yle Minecraft Oynuyoruz ismi tek oyuna odaklı ve çok bireysel olduğundan yeni bir isim gerekiyordu. Akılda kalacak, oyunlarla ilgili çağrışım yapabilecek ve Türkçe bir isim düşünmemize rağmen o zaman topladığım ekip arkadaşlarımla bir türlü karar veremedik. Sonunda çareyi izleyicilere ödüllü yarışma yapmakta bulduk. Bu ismi bulan arkadaş da benden bir adet Terraria kazanmıştı. O zamanlar gelirler az tabii ödüller de böyle minik oluyordu…


  • Ne zaman, işte şimdi Twitch’e başlamam lazım dediniz?

Aslında hiçbir zaman. Yani ilk başlayışım da hızla başarısız olan bir yayın grubu projesi vardı. Ardından Multiplayer Live başladı ve orada yayınlar yaptım. Bireysel yayınlara da o civarda yine başladım ama çok üzerine düşmedim. Beni tanıyanlar bilir, ben direkt oynayayım konuşayım geçeyim kafasında yaşıyorum. Bu yüzden YouTube videolarımın prodüksiyon kalitesi çok düşüktür. Montaj yok bir şey yok. O programları öğrenecek, videoyla uğraşacak vs. vaktim ve iradem yoktu. Tabii istediğim oyunları oynayıp sevdiğim içeriği üreterek gerçekten hayatımı kazanabilecek olsam bununla uğraşırdım ama öyle bir ihtimal yoktu. Neyse OBS vb. yayın programlarını kullanmak da çok zor geliyordu. Zamanla bu programlar çok daha kullanışlı hale geldi, ben de arkadaşlarımın 5-10 kişilik yayınlarında sohbetten keyif alınca açayım da sohbet edeyim diye yeniden başladım 1 yıl önce bu ay.


  • Bir gününüz nasıl geçiyor? Sizi genellikle yayınlarda görüyoruz.

Kalkıp köpeğimi gezdiriyorum ki bu birkaç kez tekrar ediyor. Çeviri işim varsa onu yapıyorum, yoksa ya oyun oynuyorum ya da bir şeyler izliyorum. Akşamları 18’de dersim olduğu için ona gidip geliyorum. Ders sonrası da halim kaldıysa, o ara konsolda oyun oynama gibi bir yükümlülüğüm yoksa yayın açıyorum. Sakin bir hayatım var yani.


  • YouTube ve Twitch’e başladıktan sonra hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Her şeyden önce kendime bakışım değişti. Öz güvenim arttı. Beni olduğum gibi seven o kadar fazla kişi belirmişti ki… Sonra bir şeyler başarma hissi vardı tabii. Adım adım YouTube Türkiye’nin çıtasını yükseltiyor, yeni rekorlar belirliyorduk birkaç öncü kanalla. Ardından gamescom’a ve E3’e gittim. IGN’de çalıştım. Televizyon programı için (Multiplayer) çalıştım. Şimdi de Oyungezer’de yazıyorum. Liseli Ege’ye “Bir gün bu okuduğun dergide yazar olacaksın, o insanlarla meslektaş olup bu imrendiğin oyun fuarlarına gideceksin,” deseler hayatta inanmazdı. Hayalini kurmayı aklıma bile getirmediğim ama imrenmek suretiyle tabii ki hayalim olan bu şeyleri gerçekleştirmek kendime saygımı artırdı. Artık hayata karşı eskisinden daha güçlüyüm. Zaten çok ağır bir depresyon sürecinde iyileşmeme yardımcı olması için YouTube’a başlamıştım ve kesinlikle faydasını gördüm. Ek olarak çok güzel insanlarla tanıştım.


  • Herkes genellikle merak eder yayın harici canınız sıkılınca veya kafa dağıtmak için oyun oynuyor musunuz?

E tabii, 1993’ten beri oyun oynamak en sevdiğim şey. YouTuber oldum ya da yayıncı oldum diye bunu sadece belli zamanlara yerleştirecek değilim. Tabii iş güç derken yayınlar ve dergiye yazmak için oynadığım oyunlar dışında çok zaman kalmayabiliyor.


  • Yayın arkasında hayat nasıl geçiyor? Arkadaşlıklar olsun, aile ilişkileri olsun… Hep yayınlardaki gibi tatlı bir ortam yoktur muhtemelen.

Gerçek hayatta görüştüğüm arkadaşım pek kalmadı. Lise/üni arkadaşlarım ya yurtdışına gitti ya da ağır beyaz yakalı oldu. Köpeğimi evde kafama göre bırakamadığım için de onların boş vakitleri benim çıkabildiğim vakitlere uymuyor. Koptuk. İnternet üzerinde keyifli arkadaşlıklarım var, birkaç ayda bir buluşup görüşebiliyoruz. Yakınlarda düzenli buluşabileceğim, sinemaya falan gidebileceğim ve takvimi bana uyan bir iki arkadaşım olsa daha iyi olurdu tabii. Aile ilişkilerim gayet iyi bu aralar, o yönde bir sıkıntı da yok. Önümüzdeki yıllarda artık kendi ailemi kurmak istiyorum, hayat…


  • İlk olarak insanların sizi tanıdığı zaman nasıl hissettiniz? (fotoğraf çektirmek vb.)

Çok utandım, kıpkırmızı oldum. Şaşırdım da. Biraz sevindim ama genel olarak anlamlandıramadım da. Çünkü ben de herkes gibiyim, sadece oyun oynayıp konuşuyorum bu kadar büyütecek ne var ki diye düşündüm. Hâlâ da düşünüyorum. YouTube’un ilk günlerinde zirveyi paylaşırken katıldığım GameX çok fantastik bir deneyimdi. Yüzlerce çocuk fotoğraf çektiriyor, imza alıyor falan. Unutamayacağım, tuhaf bir deneyim. Artık çoğu yayıncı için bunlar standart oldu tabii ama ben biraz da oralardan elimi eteğimi çektiğim için seviniyorum. Kendim olamıyordum bir kere. Şimdi rahatım.


  • YouTube ve Twitch üzerinde en sevmediğin şey nedir?

Drama, prim, kavga… Keşke herkes kimseye dokunmadan sataşmadan kendi oyununu oynayıp kendi izleyicileriyle sohbet etse. Tabii bunu yapmayan herkes keyfinden yapmıyor, kendi halinde takılmaya çalışanlara sataşılınca cevap hakkı doğuyor vs. sonra uzuyor da uzuyor. Salın insanları ya, herkes kendi yayınına baksın…


  • Twitch platformunu değerlendirirseniz nasıl değerlendirirsiniz?

YouTube’daki bir üst soruda bahsettiğim çirkin kültürün göç etmesini saymazsak çok güzel bir platform. Bir kere izleyicilerle ve izleyiciyken de yayıncılarla o anda iletişim kurabilmek çok keyifli. Benim için twitch sosyal bir platform. Yayın açarsam da izlemeye girersem de sohbet etmek amacıyla giriyorum. Bu da benim için YouTube’dan çok daha keyifli bir platform yapıyor burayı.


  • YouTube gibi bir platformun zirvelerindeyken neden bir anda bıraktınız veya bırakmak zorunda kaldınız?

Türkiye’deki oyun sektörünün gerçeklerini baş sorumlu olarak gösterebilirim. Bunu bir iş olarak yapacaksan burada tutan oyunları ya da buraya yatırım yapan firmaların oyunlarını oynamak zorundasın. Onların etkinliklerine katılmak zorundasın. E sevmiyorum hiçbirini… Ayrıca YouTube fazla eğlence odaklı bir platform olarak evrildi. Ben Level ve Oyungezer okuyarak büyüdüm. Jason Schreier’in sektörün gizlerini ortaya döktüğü yazıları, Gamasutra’daki makaleleri okumayı seviyorum. Oyunları basit bir eğlence olarak değil çok önemli bir kültürel fenomen olarak görüyorum ve üretim süreçleri, esinlenmeleri, etkileri vb. beni büyülüyor. Ben bunları konuşmak istiyorum ama bunun Türkiye’de alıcısı yok. Sadece eğlenceye odaklanacaksam da free2play görünümlü kıytırık pay2win oyunları oynamak için para alamazdım. Ya da LoL, Fortnite gibi sevmediğim oyunları oynayamazdım.

İngilizce başlamış olsam belki farklı olurdu. Dil İngilizce olunca izleyici havuzu çok daha geniş oluyor. Hem istediğim tarzda içerik yapabilirdim hem de atıyorum Metin2 videosu çekmek için değil Bioshock videosu çekmek için para teklifleri alırdım. Bu durumda bir iş olarak görüp devam ettirmekten keyif alırdım ama Türkiye’de popüler olan oyunlar, oyuncuların tercihleri, oyunlara bakışları ve içerik beklentileri benimle hiç uyuşmuyordu. Bu yüzden bırakmam kaçınılmazdı ve sırtımdan o yükü atıp hayatıma yeni bir yön verdim.


  • Sosyal medya platformları için farklı bir proje düşünüyor musun?

Kesinlikle hayır. Yani zaten sosyal medyada bunları iş olarak yapmanın pek imkânını göremiyorum ama esas sorun artık kendi halinde yaşamak istemem. İki ayda üç tweet’im yürüdü ve kendimi resmen çıplak hissettim. Tanımadığım, ortak arkadaşlarım falan olmayan bir sürü insan gelip profilime bakıyor hatta takip ediyor. Ortak tanıdık olunca referans noktası olur ama hiç tanımadığım etmediğim tipler sırf bir komik tweet attık diye doluşuyor falan korkunç. Hiç öyle sosyal medyada bir şey yapamam yani bana göre değil…


  • Yayıncı olmak isteyen arkadaşlara kısa bir tavsiyede bulunacak olsan, tavsiyelerin ne olurdu?

Para, şöhret ve başarı peşinde kendinizi paralamayın ve insanlara sataşmayın. Buna bir hobi olarak bakın ve saygıda kusur etmeden, kendi halinizde yayın yapıp kendi kitlenizle büyürseniz o zaman işe dönüştürme fikrini değerlendirin. Para bir şekilde kazanılıyor, çirkin olayların parçası olmaya gerek yok. Stresi çok bir kere. Kendinizi hırpalamayın, keyif almaya bakın. Mutlaka okuyun, bir mesleğiniz olsun. Keyifsizleştiği gibi çekip gitme şansınız olsun.


  • Yayında oynamayı en sevdiğin oyunlar neler?

Football Manager oynamayı seviyorum ama bu sezon daha yayında oynamadım, Şubat yamasından sonra girişirim yine muhtemelen. Seçim yapmalı oyunlar oynamayı da çok seviyorum, chat’le konuşmak karar vermek güzel oluyor. Benim yayında oynamak istediğim ama özellikle bu ülke izleyicileri tarafından, benim takipçilerim tarafından bile, pek beğenilmeyen ya da daha doğrusu yayınını izlemenin keyif vermediği çok oyun da var tabii.


  • Yayıncılık dışında ilgi duyduğun başka meslekler var mı?

Yani zaten öğretmenlik ve çevirmenlik yapıyorum. İkisini de çok severek yapıyorum. Arkeolog ya da Psikolog olmak da isterdim, tam bana göre meslekler ikisi de. Artık çok geç tabii o yüzden uzaktan ilgi duymakla yetiniyorum.


  • Vakit ayırdığın için TeknoDiot ekibi olarak çok teşekkür ederiz, eklemek istediğin ekstra bir şey var mı?

Ben de bu güzel sorular için çok teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın ve elmasınız bol olsun!

[sp-related style=”dark” id=”33053″] [sp-related style=”dark” id=”32893″]
Ne Düşünüyorsunuz?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0

teknodiot.com'un şekilli nick aracını denediniz mi?

Buğra Noyan

TeknoDiot'un kurucusu, Android sever ve aynı zamanda içerik üretmeye devam eden yazar; Üniversite okumakta, fotoğrafçılığa da meraklı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu