Twitch’de kendine has kitlesi ile yayınlarını sürdüren Poinera ile birlikte röportajımızı gerçekleştirdik. Bu röportajımızda İmge Kurt namı diğer Poinera, izleyicilerinin merak ettiği soruları sorduk ve cevaplarını aldık.
Bu arada kendisinin sosyal medya adreslerini de hemen aşağıya bırakıyoruz kendisini o mecralar üzerinden de takip etmenizi öneririz. İmge “Poinera” Kurt röportajımıza gelinde başlayalım.
Öncelikle bizlerle bu röportajı kabul ettiğiniz için gerçekten çok teşekkür ederiz, size birkaç sorumuz olacaktır, içtenlikle cevaplayacağınızdan hiç şüphemiz yok.
Sizi yakından takip eden takipçileriniz ve sizi henüz tanımamış olan insanlar için bu röportaj gerçekten güzel reaksiyon vereceğinden şüphemiz yok. Tekrardan teşekkür ederiz. Hemen başlayalım.
Poinera YouTubePoinera TwitchPoinera InstagramPoinera Discord
Selamlar, henüz seni tanımayan insanlar için bizlere kendinden kısaca bahsedebilir misin?
Selamlar. Ben İmge. 21 yaşındayım. Doğma büyüme İzmirliyim. Hayat enerjisinin ve içimizde yaşayan çocuk ruhunun hiçbir zaman kaybedilmemesi gerektiğini savunan bir yapım var. Gülmeyi eğlenmeyi eğlendirmeyi çok seviyorum.
Yayıncı nick/isminiz nasıl ortaya çıktı?
Ortaokuldan beri Poine nicki ile sosyal medya platformlarını kullanıyordum. Mitolojide ceza ve intikam tanrıçası olarak geçiyor. Fakat yayıncılık işine girmeye başladığım anda bu nickin çok fazla kullanıldığını gördüm. ItsMePoine olarak değişen nickimi ardından daha kısa ve akılda kalıcı olması açısından Poinera olarak kullanmaya başladım. Ra da bir tanrı ismi olduğu için aslında beklenmedik şekilde güzel bir kombinasyon haline geldi.
Ne zaman, işte şimdi Twitch’e başlamam lazım dediniz?
Yeni bir yayıncı olabilirim ama ben çok uzun yıllardır sıkı bir izleyiciyim aslında. Pintipanda ile büyüdüm denebilir. Lise dönemim bittikten sonra aslında okul okuyarak olunabilecek hiçbir mesleğin benim hayalim olmadığını gördüm. Başarılı bir öğrenci olmama rağmen bir hedefim olmadığı için bir süreliğine ara vermeye ve hayallerimin peşinden koşmaya karar verdim.
‘Bu yaşımda risk alıp yeni şeyler denemeyeceksem ne zaman yapacağım?’ dedim kendi kendime. Başarılı veya başarısız olmak önemli değil. En azından başarısız bile olsam ileride ‘keşke’ demeyeceğim. Dışarı çıkmaktan nefret eden yapım ve insanlarla iletişim kurmaktan aldığım keyif birleşince benim için yayıncılık yapmak kaçınılmaz oldu. Ailemin desteğinin de sayesinde bu işe girmiş oldum..
Bir gününüz nasıl geçiyor? Sizi genellikle yayınlarda görüyoruz.
Her sabah 7.30-8.00 arasında uyanır hazırlıklarımı yapar ve 10.30 da yayınımı açarım. Yaklaşık 4 ile 6 saat arasında yayınlarım sürmekte. Yayınım bittikten sonra bir yemek molası veririm. Haftanın bir gününü yayın sonrası tamamıyla video çekmeye ayırıyorum.
Kalan günlerde ise yayın bittiği gibi onların editlerini yapmaya ayırıyorum. Akşam ise vaktim var ise izleyicilerle Discord’da buluşarak oyun oynuyoruz. Dışarı çok nadir çıkıyorum. Fakat bu tamamıyla benim tercihim. Erken kalkmak gerektiği için de erken saatlerde uyuyorum.
Hobilerin ve fobilerinden kısaca bahsedebilir misin?
Oyun oynamak kesinlikle en büyük hobilerim arasında yer alıyor. Çoğu insanda olduğu gibi müzik dinlemeyi de çok seviyorum fakat günün yaklaşık 10 saati kulaklık taktığım için bu aktiviteden keyif almak biraz daha güç oluyor takdir edersiniz ki.
Yanlış anlaşılmak en büyük fobim diyebilirim. Fakat ne kadar insana hitap edersen aslında bu risk bir o kadar artıyor. Klasik fobilerden konuşacak olursak böceklere karşı çok sempatim yok desem doğru olur sanırım.
Twitch’e başladıktan sonra hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Çok fazla insan türü tanıdım. Ve hayatımdan çok karakterime etkisi oldu. Mental olarak her gün daha da güçlendiğimi hissettim. Sevilmek dünyanın en güzel hissiymiş bunu çok daha iyi anladım. İnsanların seni öz ablası ya da bir kardeşi gibi görmesi gerçekten paha biçilemez. Yayıncı olduktan sonra kendi çevremden de ekstra saygı görmeye başladım sanırım en göze batan etkisi bu oldu diyebilirim.
Bir sinema filmi ortaya çıkarsan ismi ve konusu ne olurdu?
Hiçbir zaman kendi isteklerini yerine getirememiş, sadece çocukları için yaşayan, toplum ve gelenek baskısı altında ezilen bir annenin yaşamını konu edinmek isterdim. İsmi de ‘Sevda’ koyabilirdim. Hem karakterimin adı hem de yaşama olan sevdası adına..
Herkes genellikle merak eder, yayın harici canınız sıkılınca veya kafa dağıtmak için oyun oynuyor musunuz?
Kesinlikle oynuyorum.. Kafa dağıtmak için olmuyor genelde bu istek. Oyun oynamayı sevmekten ve vakit geçirme isteğinden kaynaklanıyor.
Yayın arkasında hayat nasıl geçiyor? Arkadaşlıklar olsun, aile ilişkileri olsun… Hep yayınlardaki gibi tatlı bir ortam yoktur muhtemelen.
Aslında hem ailem hem de arkadaş çevrem benimle görüşememekten çok şikayetçi. Sabahtan akşama bilgisayar başında olduğum ve gün boyu çok fazla insanla iletişim kurduğum için geri kalan zamanları kendime ayırmak istemek kadar doğal bir durum yok bana göre. Tabii bu durumu çevremdeki insanların anlamasını beklemek de bencillik olur. Bütün enerjimi yayında harcadığım için de aslında bazen suratsız bir insan da olabiliyorum maalesef…
İlk olarak insanların sizi tanıdığı zaman nasıl hissettiniz? (fotoğraf çektirmek vb.)
Girdiğim oyunlarda insanların beni sadece sesimi bile duyarak tanıyabilmeleri galiba bunu ilk farkettiğim andı.
Twitch üzerinde en sevmediğin şey nedir?
Tabii aslında bu soruya verebileceğim sayfalarca cevap var. Fakat ardından ‘Sevmiyorsun madem neden yayın açıyorsun?’ sorusunun gelmesi kaçınılmaz olur. Hepsinin arasında en sevmediğim durum ise toxic kitle kesinlikle…
Bir Twitch yayıncısı olarak, Twitch’de yerli/yabancı hangi yayıncıları takip ediyor ve izliyorsun?
Yayıncı olduktan sonra aslında ekstra yayın izlemek için pek vaktiniz olmuyor. Ama yenilikleri görmek ve öğrenmek için tabii ki izlemek gerekiyor. Yerli yayıncılardan bu aralar Ebonivon’u takip ediyorum. Yabancı yayıncılar arasından sıkı takip ettiğim biri yok maalesef ki.
Twitch platformunu değerlendirirseniz nasıl değerlendirirsin?
Her ne kadar son zamanlarda güvenilirliği bir tartışma konusu olsa da altyapısı ve izleyici kitlesi olarak kesinlikle en iyi platform Twitch.
Sosyal medya ve Twitch için farklı bir projeler düşünüyor musun?
Yayıncı olarak bir yerlere gelmek tabii ki önemli bir adım. Fakat söz konusu başarılı olmaksa yapılması gereken çok şey olduğu aşikar. Sosyal medyanın her alanında kendinizden söz ettirmeniz gerekiyor. YouTube ve Instagram için kafamda kurguladığım bir çok hedef var. İnsanlara her mecrada eğlenebilecekleri içerikler üretmek istiyorum.
Yayıncı olmak isteyen arkadaşlara kısa bir tavsiyede bulunacak olsan, tavsiyelerin ne olurdu?
Bu işin yapıtaşı kesinlikle sabır. Düzenli yayın, insanlarla ilgilenmek. Empati yapmak gerekiyor. ‘Bir insan neden benim yayınımı izlemeli?’ diye sormak gerek. Önce yayından siz keyif almalısınız ki izleyen de keyif alabilsin.
Yayında oynamayı en sevdiğin oyunlar neler? Yayıncılık dışında ilgi duyduğun başka meslekler var mı?
Yayında oynamayı en sevdiğim oyun şu an için Valorant. Her ne kadar insanı çileden çıkarsa da asla bırakılamayan bir oyun. Yayıncılık dışında meslek olarak turizm sektörüne özenirdim. Gezmek, bir yandan da insanlarla iletişim halinde olmak beni en çok çeken tarafı diyebilirim.
Seni en çok ne kızdırır?
Birini sevmek zorunda değiliz fakat saygı duymak zorundayız. Yayın hayatım boyunca da en tahammül edemediğim şey hep saygısızlık oldu.
En Sevdiğin oyuncu ekipman markası nedir?
Oyuncu ekipman alışverişlerimde beni hiçbir ürünüyle üzmeyen tek marka HyperX.
En büyük hayalin ve gerçekleştirmek istediğin projelerin nelerdir?
En büyük hayalim tabii ki dünya çapında bir yayıncı olabilmek. En çok gerçekleştirmek istediğim projem ise bir yayın evi kurmak. Her odasında ayrı konsepti olmalı ve bu konseptler sürekli değişmeli. Haftalık düzenli bir programla her gün farklı bir içerik yapmak istiyorum.
Vakit ayırdığın için TeknoDiot ekibi olarak çok teşekkür ederiz, eklemek istediğin ekstra bir şey var mı?
Güzel davetiniz için asıl ben teşekkür ederim. Hayallerinizin peşinden koşun. Hayat keşkeler için gerçekten çok kısa…
