Twitch Röportajları: Pelin “Pqueen92” Baynazoğlu

Twitch Röportajları: Pelin “Pqueen92” Baynazoğlu

Twitch‘de yayınlara başlayan Pelin Baynazoğlu namı diğer “Pqueen92” ile birlikte bir röportaj gerçekleştirdik.

Yeni konuğumuz ise Twitch’de kendine has kitlesi ile yayınlarını sürdüren Pqueen92 ile birlikte röportajımızı gerçekleştirdik. Bu röportajımızda konuğumuz Pelin Baynazoğlu namı diğer Pqueen92′ye birkaç soru sorduk ve cevaplarını aldık buyursunlar.

Öncelikle bizlerle bu röportajı kabul ettiğiniz için gerçekten çok teşekkür ederiz Pelin, size birkaç sorumuz olacaktır, içtenlikle cevaplayacağınızdan hiç şüphemiz yok. Sizi yakından takip eden takipçileriniz ve sizi henüz tanımamış olan insanlar için bu röportaj gerçekten güzel reaksiyon vereceğinden şüphemiz yok. Tekrardan teşekkür ederiz. Hemen başlayalım.

Twitch Kanal Adresi

Öncelikle bizlerle bu röportajı kabul ettiğiniz için gerçekten minnettarız Pelin hanım, size birkaç sorumuz olacaktır, içtenlikle cevaplayacağınızdan hiç şüphemiz yok. Sizi yakından takip eden takipçileriniz ve sizi henüz tanımamış olan insanlar için bu röportaj gerçekten güzel reaksiyon vereceğinden şüphemiz yok. Tekrardan teşekkür ederiz.

Ben Pelin 18 temmuz Ankara doğumluyum. Babam Rizeli anne ise İzmirli ondan benim nereli olduğum hep karışıyor. Öğretmen bir ailenin ikinci çocuğuyum. 8-18 yaş aralığımda TRT Çocuk ve Gençlik Halk Dansları Topluluğunda dans eğitimi aldım pek çok farklı ülkede ülkemi temsil etme fırsatı yakaladım bu sayede. Daha sonra üniversite için Ankara’dan ayrıldım ve Kütahya’ya geldim. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Şimdi aynı üniversitede yüksek lisansımı yapıyorum.


İlk counter oynayışımda nickim “Dark”tı Rus bir çocuk oyun boyunca “Queen” deyip durunca bende dalgasına nickimin yanına queen ekledim daha sonra “DarkQueen” olarak kaldı. Twitch’e girerken nicklerin insanları yansıttığını farkettim. Hiç karanlık bir insan olmadığım içinde başına kendi adımın baş harfi olan “p”yi ekledim. Derin bir hikayesi yok yani çok rastgele gelişmiş bir olay.


Tanıyanlar bilir eskiden çok iddialı olarak oynadığım bir oyun vardı “CSGO”. Oyunu güzel oynuyordum ve genelde Twitch’ te oyunu güzel oynayamayan, hiç konuşmayan, chatteki insanlara garip davranan yayıncılara denk geliyordum. Aklımın bir köşesinde “acaba yayın açsam mı?” vardı ama hem internet alt yapım hem sistemim leş gibiydi. Birgün bir iş görüşmesine gittim ve iş görüşmesindeki patron bana “yerleri silersin, masalara silersin, çay kahve getirir götürürsün ,muhasebeyi tutarsın, cumartesi pazar izin yok bizde, erkek elemanlar mı getir götür yapsın” falan gibi bir ton saçmalık sıraladı. Kendini belli bir noktaya getirmiş bir insan olarak zoruma gitti.Eve dönüş yolunda erkek arkadaşımı ağlayarak aradım o da bana cebinde ne kadar var diye sordu. Cebimdeki son parayla bir kamera alıp yayın yapmaya başladım. O günden beri her gün yayın açıyorum.


Öğlene doğru uyanıyorum, kahve yapıp hemen pc başına geçiyorum ve önemli bir haber olay olmuş mu onlara bakıyorum. 16.00 gibi yayına geçiyorum en az 4 saat yayında oluyorum. Daha sonrasındaki zaman yemek yiyerek ve bir şeyler izleyerek geçiyor. Uyumadan önce ertesi günkü yayında neler yapacağımı kararlaştırıp yatıyorum. Kısacası sizinde dediğiniz gibi bir günüm genelde yayın yaparak yada ertesi günkü yayına kafa patlatarak geçiyor.


Kendi hayatımda değişen aman aman bir şey olmadı ama insanların sevgisini ve saygısını kazanmak inanılmaz bir değişiklik ve bu durum haliyle beni çok mutlu ediyor.


Gününe göre çok değişiyor. Kimi zaman oyun oynuyorum, kimi zaman bir şeyler izliyorum, kimi zaman arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum…Canım sıkılınca genelde beni mutlu eden daha önceden izlediğim film yada dizileri izliyorum.


Arkadaşlık ve aile konusunda sanırım dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. İnanmazsınız ama yayınlardan daha tatlı bir ortam var çünkü yıllardır görüştüğüm ve yakın olduğum dostlara sahibim. Ailem oldukça anlayışlı ve fikirlerime, aldığım kararlara çok saygı gösteriyorlar. Ondan arkadaş ve aile konusunda şükürler olsun her şey çok güzel.


Bunu ilk kez Gamex İstanbul’da yaşadım. Benim için çok duygulu bir olay çünkü çok geniş yaş aralıklarında bir izleyici kitlesine sahibim 30 yaşındaki insanda 14 yaşındaki insanda aynı sıcaklıkta gelip sarılınca seninle fotoğraf çektirirken gülümseyince ister istemez duygulanıyorsun. 1 yıl önce Kütahya’da kimsenin farketmediği bir insandım şimdiyse birilerinin gününün en azından 4 saatini mutlu geçirmesini yada bir şeyler öğrenmesini sağlıyorum. Bu yüzden müthiş bir his.


Evimi, kedimi ve köpeğimi bırakarak bir daha bir yere gideceğimi sanmıyorum ama belli olmaz tabi.


Televizyondaki canlı yayınlar gibi stresli ama televizyonda olmadığımız için daha samimi


Projeleri önüme geldikçe değerlendiriyorum. Şu anda önümde 1-2 proje var ama kesin olmadığı için dile getirmek istemiyorum.


Samimi ve pratik zekalı olmaya çalışsınlar. Başkalarının ne yaparak izlendiğine değil kendileri ne yaparak izlenebilir buna kafa patlatsınlar.


Elinizden geldiğince pozitif olun kendinize dikkat edin. Sizleri seviyorum!

TÜM RÖPORTAJLARIMIZ
Ne Düşünüyorsunuz?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Exit mobile version