Metroid Prime 4: Beyond, oyuncuyu Samus’un vizörünün arkasına geçirerek yabancı ve bir o kadar da tanıdık bir evrende yolculuğa çıkarıyor. Bu yeni oyun, hem orijinal Switch hem de Switch 2 için piyasaya sürülüyor. Ancak Switch 2’nin kendine has donanım dokunuşları, deneyimi bir üst seviyeye taşıyor.
Nintendo, oyunun açılış bölümlerini deneyimlemem için davet etti ve bu deneyimden sonra Nintendo’nun yıl sonuna kadar çıkacak son ilk parti oyunu için ne anlama geldiğini düşündüm.
Switch 2’nin gücünü sergileyen bir yapım
Switch 2 bu yıl Donkey Kong Bananza gibi başarılı ilk parti oyunları sundu. Ancak Metroid Prime 4: Beyond, 4 Aralık’ta çıkışıyla daha önemli bir konuma sahip. Yıllardır orijinal Switch için sözü verilen oyun, şimdi Switch 2’nin teknik yeteneklerini sergiliyor. Dock durumunda 4K ve 60 fps ile çalışacağı söylenen oyun, yeni nesil konsollarda benzersiz bir kontrol deneyimi getiriyor.
Oyunu oynarken detaylara hayran kaldım. Retro Studios, orijinal GameCube döneminden kalan Metroid Prime 3: Corruption’dan sonra uzun süredir beklenen bu yapımla gerçek bir nostalji yaşatıyor. Oyun, oyuncuyu sürekli keşfetmeye ve etrafa dikkat kesilmeye teşvik ediyor.
Atmosfer her zamanki gibi ön planda
Yaklaşık iki saatlik demo süresince defalarca tarama vizörümü açıp çevredeki küçük ayrıntıları okudum. Her detay, ister düşmanlar hakkında olsun ister çevrede bir karınca kolonuna dair olsun, oyuncuyu oyunda tutuyor. Samus’un vizöründe bazen gözlerinin yansımasını görmek, onu sadece bir karakter değil, bu evrenin bir parçası haline getiriyor.
Oyunda müzikler de öne çıkıyor. Nintendo, orijinal üçleme müziklerini yapan Kenji Yamamoto’nun dahil olup olmadığını açıklamadı. Ancak mekanik ve organik seslerin harmanı, uzun süre akılda kalıyor.
Samus artık psikik güçlere sahip
Samus’un vücudu bu süreçte pek çok kez yabancı varlıklar tarafından etkilenmişti. Ancak bu sefer, Samus kontrolü ele geçiren bir yabancı maddeyle değil, başka biçimde bir bağ ile karşılaşıyor. Lamorn adlı neredeyse yok olmuş bir ırk, ona psikik yetenekler veriyor. Bu yetenekler sayesinde Samus yeni güçlerini kullanıp eski düşmanı Sylux’a karşı mücadele ediyor.
Samus, oyuna yeni yeteneklerle başlıyor. İlk olarak psikik vizörü kullanarak kapıları açabiliyor ve psişik enerji topları olan “Psychic Motes”ları kontrol edebiliyor. Ayrıca zaman yavaşlatan bir psişik ışın kullanabiliyor ve bunu boss savaşlarında deneyimledim. Henüz oyunun ilk bölümündeyiz ve keşif alanı biraz sınırlı görünüyor. Ayrıca Samus’un yeni motosikleti Vi-O-La’yı deneyemedim. Umarım ilerleyen bölümlerde alanlar daha özgür olur.
Zengin ve karmaşık kontrol seçenekleri
İlk Metroid Prime, GameCube’un sınırlı kontrol yapısına yönelmişti. Switch 2’de ise kontrol çeşitliliği oldukça fazla. Varsayılan kontrol, Joy-Con veya Switch 2 Pro kontrolcüsü ile standart bir nişancı deneyimi sunuyor. Hedefi hassaslaştıran gyro ve mouse modu ile daha dengeli ve tatmin edici bir oynanış sağlanıyor.
Bununla birlikte, oyun geleneksel nişancı oyunu gibi oynamaya çalışıldığında biraz tuhaf hissettiriyor. Ben 4K ve 60 fps kalitede oynadım. Eğer performans moduna geçilip hassasiyetler ayarlanırsa, fareye benzer bir deneyim oluşabiliyor. Nintendo’nun bile Metroid temalı bir mousepadi sunduğu deneyim, gelecekte fare ile oynayanlar için umut verici.
Diğer kontrol seçeneği ise farklı bir perspektif sunuyor; nişan yerine silahı serbestçe hareket ettirebiliyorsunuz. Ekran kenarına yaklaşınca karakter dönüyor. Bu mod, hareket bazlı daha kafa karıştırıcı ama daha derin bir deneyim sunuyor. Bu kontrol biçimini öğrenmek zaman alıyor.
Metroid Prime 4: Beyond, Nintendo’nun yeni konsolu Switch 2’nin sınırlarını deniyor. Oyunda hem geleneksel hem de yenilikçi kontrol modları bulunuyor. Atmosfer ve detay yoğunluğu ile serinin ruhunu devam ettiriyor. Psşik güçler ve yeni mekanikler, klasik formülü taze tutuyor. Bu oyun, Switch 2’nin ömrünü destekleyecek türden ve Nintendo’nun önemli serileri arasında parlamaya aday.
