2023 yılında, milyonlarca sayıda gezegenimizde dolaşan asteroitler, evrenimizin geçmişine dair ipuçları taşıyan ve geleceğimizi yok edebilecek potansiyele sahip olan uzay kayalarıdır. Astronomlar, bu gizemli nesneleri incelemekte büyük adımlar attılar. İki iddialı, çok yıllık misyon, uzaydan asteroit örnekleri toplama hedefine ulaştı ve yaşamın yapı taşlarının kozmik molozla karıştığını ortaya koydu. Ayrıca, NASA araştırmacıları, Double Asteroid Redirection Test (DART) adlı insanoğlunun potansiyel tehlikeli bir asteroiti yoldan çıkarma girişiminin kanlı sonuçlarını inceledi. Ayrıca, astronomlar, bir sonraki ölümcül asteroitin güneşin parıltısında gizlenmiş olabileceği konusunda uyardılar.
2023’te, bilim insanları “dönen tepe” asteroiti Ryugu’nun yüzeyinden toplanan tozun uzun beklenen analizini sundular. İlk çalışma, proteinlerin yapı taşları olan 15 amino asit de dahil olmak üzere tüm bilinen yaşam için kritik olan moleküllerin varlığını ortaya koydu. İkinci çalışma, RNA’nın dört nükleobasından biri olan urasilin tespitini ekledi. Hayabusa2 uzay aracı, 2018’de asteroit Ryugu’dan örnek topladı ve 2020’de Dünya’ya geri döndü. Bu yılın analizi, yaşamın yapı taşlarının uzayda bulunduğu ve hatta asteroit çarpışmaları aracılığıyla genç gezegenlere taşınabileceği konusundaki şüpheleri ortadan kaldırdı.
Japonya’nın Hayabusa2 uzay aracının başarılı Ryugu örneği alımının yanı sıra, NASA da kendi yedi yıllık OSIRIS REx misyonunu tamamladı ve bilinen en tehlikeli asteroit olan Bennu’dan bir örnek topladı. Bennu’nun su ve organik moleküllerle zengin olduğunu ve bilim için hayati öneme sahip bir bilinmeyen madde içerdiğini gösteren NASA’nın ön analizi, bu konuda daha fazla gelişmelerin beklendiğini gösteriyor.
Geçen yıl, bir mil genişliğinde (1.6 kilometre) “gezegen öldürücü” bir asteroitin güneşin parıltısında keşfedildiği bildirildi. Bu asteroit, en az 1.000 yıl boyunca Dünya’ya tehdit oluşturmayacak, ancak bu sürpriz keşif, bilim insanlarını gelecekte görünen tehlikeli asteroitler konusunda düşündürdü. Live Science’a göre, güneşin parıltısında gizlenmiş “kesinlikle” daha fazla dev asteroit ve Dünya’nın yörüngesine gizlice girebilecek sayısız daha küçük asteroit bulunuyor.
NASA’nın DART uzay aracının Eylül ayında bilinçli olarak Dimorphos adlı ikili asteroide çarpması, asteroit yoldan çıkarma yöntemi olan “kinetik darbe cihazı”nın başarılı olduğunu kanıtladı. DART’ın çarpışması, hedef asteroitin yörüngesini 33 dakika değiştirdi ve Hubble Teleskobu tarafından yakalanan görüntülerde, çarpmanın etkisi ve asteroit yüzeyinden atılan “kaya sürüsü” detaylı bir şekilde görülebiliyor.
Ancak, DART’ın başarısına rağmen, bir asteroitin yoldan çıkarılmasının lojistiği, bu misyonun önerdiğinden çok daha karmaşık olabilir. Uluslararası Astronotik Akademisi’nin bu yıl düzenlenen bir konferansında, bir hipotetik olarak kabul edilen Dimorphos’tan üç kat daha büyük bir asteroiti yoldan çıkarmak için gereken roket sayısının 39 ile 85 arasında olacağı gösterildi. Bilgisayar simulasyonları, asteroitin yanında tek bir nükleer patlama yapmanın daha etkili olduğunu gösterdi. Ancak her iki durumda da, bilim insanlarının işi bitirmek için en az beş yıl plana ihtiyaç duyabileceği belirtiliyor.
NASA’nın Lucy uzay aracı, kasım ayında yarı mil genişliğindeki Dinkinesh asteroidine yakın bir geçiş yaptı. Gözlemciler, yaklaşan bu olaydan önce asteroidden garip bir yanıp sönen fark ettiler. Araştırmacılar, Dinkinesh’in gizli bir ayı olduğunu keşfettiler – daha büyük bir arkadaşının önünden periyodik olarak geçen küçük bir kayanın neden olduğu bir yanıp sönme. Lucy, bir uzay aracının keşfettiği en küçük asteroid olan Dinkinesh’i inceledi ve bu gözlemlerin Dünya’dan yapılamayacağını hatırlattı.
Ancak burada başka bir sürpriz var: Dinkinesh’in gizli ayının aslında birbiriyle temas halinde iki küçük ay olduğu ortaya çıktı. Temaslı ikizlere “temaslı ikiz” denir ve bu şekil, daha büyük asteroitlerde gözlemlenmiş olsa da, bu kadar küçük kayalarda daha önce görülmemiştir. Lucy, Jüpiter’e doğru yolculuğuna dev